NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سَعِيدُ بْنُ
عَمْرٍو
الْحَضْرَمِيُّ
حَدَّثَنَا
إِسْمَعِيلُ
بْنُ عَيَّاشٍ
حَدَّثَنَا
ضَمْضَمُ
بْنُ
زُرْعَةَ
عَنْ
شُرَيْحِ بْنِ
عُبَيْدٍ
عَنْ
جُبَيْرِ
بْنِ نُفَيْرٍ
وَكَثِيرِ
بْنِ مُرَّةَ
وَعَمْرِو
بْنِ الْأَسْوَدِ
وَالْمِقْدَامِ
بْنِ مَعْدِي كَرِبَ
وَأَبِي
أُمَامَةَ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ إِنَّ
الْأَمِيرَ
إِذَا
ابْتَغَى
الرِّيبَةَ
فِي النَّاسِ
أَفْسَدَهُمْ
el-Mikdam b. Ma'dikerib
ile Ebu Umame'den (rivayet edildiğine göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Bir devlet
yetkilisi, halka su-i zan ile muamele yapmaya kalkışacak olursa onları yoldan
çıkarmış olur."
İzah:
Yetkili makamlarda
bulunan kimseler, idaresi altında bulunan kimselere şüphe ve su-i zanlarına
dayanarak muameleye kalkışacak olurlarsa haklarında su-i zan beslenen bu
kimselerin işledikleri zannedilen zararlı fiillerle birlikte daha başka zararlı
fiilleri de işlemeye itmiş olurlar.
İnsanlar haklarında
kötü niyetler beslendiğini hissettikleri zaman çok olumsuz tepkiler
gösterirler. Genellikle olumsuz bir şekilde kendini gösteren bu tepkiler çoğu
zaman nefret, kin ve intikam duygularını da beraber getirirler.
Bilindiği gibi
karşılıklı sevgi ve saygının yerini kin ve nefretin aldığı cemiyetlerde, huzur
ve sükûndan eser kalmaz. Huzur ve sükûnun yerini kargaşanın aldığı bir ortamda
insanların çok şeylerini kaybettiklerinde şüphe yoktur. Bu bakımdan yetkililer
idaresi altındaki insanlara zanla muamele etmekten son derece kaçınmalıdırlar.